Philip Morris Türkiye olarak yalnızca organizasyonumuzu değiştirmek ve iş süreçlerimizi optimize etmekle kalmıyor, sektörün geleceğini şekillendiren önemli bir dönüşüme öncülük ediyoruz.


Yalnızca çalışanlarımız ve paydaşlarımız için değil, faaliyet gösterdiğimiz ekosistem için de uzun vadeli değer yaratıyoruz. Bu anlayışla, sürdürülebilirliği yaptığımız her şeye entegre etmeye çalışıyor ve 2025 yılına kadar doğrudan operasyonlarımızda karbon nötr hale gelmeyi hedefliyoruz.

Sürdürülebilirlikle ilgili tüm alanlarda ekonomik, çevresel ve sosyal sorumluluğumuzun bilincinde olarak Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda hareket ediyoruz.

Karbon nötr bir gelecek için yürüttüğümüz çalışmalar, 2021 yılında değişime yön veren öncü projeleri ödüllendiren Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından Sürdürülebilir İş Ödülleri'nde Karbon Yönetimi kategorisinde en iyi proje ödülüne layık görüldü.

Karbon nötr olma hedefimize yönelik planlarımız arasında elektrik ihtiyacımızın büyük bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak için bir rüzgar enerjisi ve bir güneş enerjisi santrali kurmak ve 2040 yılına kadar tüm doğrudan ve dolaylı emisyonlarda net sıfıra ulaşmak yer alıyor.

Süreçlerimizi iyileştirmek için teknolojiden faydalanıyoruz

Philip Morris Türkiye, 81 ilde yaklaşık 150 bin lisanslı satış noktasına ulaşan dağıtım faaliyetleri ile Türkiye'nin en büyük satış ve dağıtım ağlarından birine sahiptir. Geçtiğimiz yıllar içerisinde, 140 bine yakın bakkal esnafımızı dijital platformlar ve e-sipariş sistemi ile buluşturarak, onların iş yapış süreçlerini kolaylaştırdık ve dijital çözümlerle işlerine katkıda bulunduk. Veriyi merkeze alarak oluşturduğumuz bu model sayesinde B2B geleneksel kanal ticaretini geleceğe hazırlama misyonunu da üstleniyoruz. Yapay zeka ve görüntü tanıma gibi teknolojilerle geliştirdiğimiz büyük veri tabanlı "Gelişmiş Ticari Operasyon Modeli" projemiz ATOM, 2022 MarTech Awards'da B2B alanında "En İyi Teknoloji Kullanımı" kategorisinde ödüle layık görüldü.

 

Dijital dönüşümümüzün yanı sıra, çevreye duyarlı ve doğaya önem veren üretim yaklaşımımız ile karbon ayak izimizi azaltma, suyumuzu koruma, atığımızı kontrol etme ve geri dönüşüm konularında önemli projelere ve başarılara da imza atıyoruz.

Tütün tedarikçileriyle iş birliği yaparak değer zincirimizin çok önemli paydaşlarından bir diğeri olan çiftçilerimiz için İyi Tarım Uygulamaları ve tütün tarımının çalışma ilkeleri hakkında eğitim programları hayata geçiriyoruz. Ayrıca, su kullanımlarını sürdürülebilir şekilde yöneten kuruluşlara verilen Alliance for Water Stewardship (AWS) Sertifikası'nı Türkiye'de alan ilk kuruluşuz. Tüm bunlara ek olarak, Türkiye Sıfır Atık projesini de destekliyoruz. 

Philip Morris Türkiye olarak, bu proje kapsamındaki çalışmalarımız sonucunda üretim atıklarının %99,9'unu geri dönüştürerek ülkemizin döngüsel ekonomisine önemli bir katkı sağlıyoruz. Operasyonlarımızın oluşturduğu etkilerle ilgili olarak tedarik zincirimizi sürdürülebilir bir şekilde yönetmek de öncelikli konularımız arasında yer alıyor. Bu kapsamda, çevre üzerindeki toplam lojistik ayak izimizi, kamyonların katettiği mesafeleri ve CO2 emisyonunu azaltmak için Ekosistem Kapasite Paylaşımı ve Rota Optimizasyonu Projeleri gibi çalışmalar sürdürüyoruz.

Paylaş